1960-1970’li yılların en çok tercih edilen müzik formatı plak, 1980’lerde yerini kasetlere, 1990’larda ise CD’lere bıraktı. Dijital müzik platformlarının yükselişine karşın, nostalji tutkunları ve gençler ortasında plaklara olan ilgi yine artış gösterdi.
Plaklar, dijital müziğin sunduğu sınırsız erişime karşın nostaljik müziği en güzel yansıtan araç olarak öne çıkıyor. Bu durum, antikacılar ve koleksiyoncular için yeni bir pazar oluşturdu.
45 YILLIK ANTİKACININ GÖZÜNDEN PLAKLAR
Gaziantep’te 45 yıldır antikacılık yapan Hanifi Özaslan, dükkanında sergilediği kaset ve plakların gençlerin de ilgisini çektiğini belirtti. Özaslan, plakların neredeyse yine altın çağını yaşadığını söyledi:
“Eski jenerasyon sanatkarlar kadar günümüz tanınan müzikçileri da albümlerini plak formatında çıkarıyor.”
ANTİKACILIĞIN TARİHİ VE KENDİ KOLEKSİYONU
Özaslan, antikacılıkla 18 yaşında tanıştığını ve uzun yıllar boyunca topladığı eski eşyaları sakladığını söz etti. Gaziantep Müzesi’ne 6 bin kesim teslim ettiğini, elinde hala 3 bin kaset ve 4 bine yakın plak bulunduğunu söyledi.
YURT DIŞINDAN GELEN TALEPLER
Plak satışlarındaki artışın eskiye olan hasretten kaynaklandığını vurgulayan Özaslan, şunları aktardı:
Almancı müşteriler, Türkiye’den plak alıp Almanya’ya götürüyor.
Kıbrıs’tan gelenler de plak satın alıyor.
Yeni jenerasyon gramofonlar, plak dinlemeyi kolaylaştırıyor ve talebi artırıyor.
Özaslan, satışların son 2-3 yılda değerli ölçüde arttığını lisana getirdi:
“Günde 8-10 kişi plak ve kaset soruyor. Plaklar bozulmadığı için beşerler onları tercih ediyor. CD’ler çabuk bozuluyor, plaklar ise uzun ömürlü.”
